Posts

Showing posts from February, 2014

Frankenstein Kitap Özeti

Romanın orjinal adından yola çıkarsak ( Frankenstein  or Modern Prometheus”), Yunan mitolojisinde Prometheus tanrıların adaletsizliğinden, keyfi davranışlarından nefret ettiği için Zeus’a inat olsun diye balçıktan insan (erkek) yaratıp, ona, tanrılardan çaldığı ateşi yani bilgiyi ve uygarlığı verdiğinden Zeus tarafından cezalandırılır. Victor Frankenstein’da annesinin ölümünden sonra doğaya ya da tanrıya karşı isyan bayrağını açar -bu şeytanca el kimden sevdiklerini koparmamıştı ki!-. İnsan ırkının aksine mutlu ve mükemmel bir tür yaratma hayaliyle kendini, cansız maddelere hayat verebilme amacına adar. Bilgisini doğaya karşı kullanan Frankenstein, ailesinin cennet bahçesinden çıkıp, kendisini keşfine adadığında insanlardan uzaklaşır, mezarlıklarda vücut parçaları toplayarak, küçük odasında deneyler yaparak yıllarını geçirir. Zaman zaman yaptığı işin korkunç ve insanlık dışı olduğunu düşünse de tutkusu takıntı haline gelmiştir. Prometheus gibi Frankenstein’da bir erkek bedenine hayat v

Günaha Davet KİTAP ÖZETİ

E L James’in  Grinin Elli Tonu  eseri ile başlattığı  erotik kitaplar  akımı tüm hızı ile devam ediyor ve aşka dair romanları ile tanınan Sylvia Day Günaha Davet kitabı ile bu akıma kapılanlar arasında yer alıyor. Kitapta birbirini deliler gibi arzulayan iki kişinin yıllar sonra bir araya gelmesi ile içlerindeki tutkunun tekrardan alevlenmesi ve yaşadıkları yasal aşk anlatılıyor. Genç kız yedi yıl önce başka bir genci arzulamasına rağmen başksı ile evlenir fakat yıllar onun içindeki arzuyu hiç azaltmamıştır. Adam da kıza olan ilgisine rağmen uzaklara gider ve o da içindekileri derine gömmeye çabalar. Kader onları tekrardan bir araya getirir ve birbirlerine yaklaşmaları ile içlerindeki arzular tekrardan uyanır. Günaha Davet Kitabı Grinin Elli Tonu kitabı gibi hem erotik bir aşk hem de eğlenceli bir hikaye sunuyor. Kitaptaki karakterlerin sempatik ve eğlenceli kişiliği ile kitabın akıcılığı artmış ve erotik içeriği ile de içlerindeki arzuların büyüklüğünü görüyorsunuz.  Son zamanlarda mo

Sende Kendimi Buldum

Crossfıre serisi ile Fifty Shades kadar olmasa da büyük ses getiren Sylvia Day serinin ikinci kitabı olan  Sende Kendimi Buldum  ile Gideon ve Eva arasındaki tutkulu aşka kaldığı yerden devam ediyor. Serinin ikinci romanında kahramanlarımız tutkulu aşklarına kaldıkları yerden devam ediyor fakat araya eski sevgililer ve karanlık geçmişleri giriyor. Sevdiği adamın geçmişi ile yüzleşmek zorunda kalan Eva gizemli tehlikeye rağmen aşkına bağlanmaya devam edecektir yada kendine yeni bir yol çizecektir. İçinde erotizmi barındıran romantik bir aşk hikayesi olan Sene Kendimi Buldum kitabını okumak istiyorsanız ilk olarak serinin ilk kitabı olan Sana Soyundum ile başlamanız daha iyi olacaktır. İlk kitabı okuduktan sonra ikinci kitabı okuma isteği de zaten oluşacaktır.

Çırılçıplak Aşk Kitap Özeti

Özellikle kişisel gelişim kitapları ile tanınan fakat her konuda yazmayı seven ve kitaplarında farklı bir anlatıp şekli kullanan Aret Vartanyan son kitabı olan Çırılçıplak Aşk  ile bu kez aşk üzerine okurlarına tavsiyelerde bulunuyor. Aşkın farklı türlerini anlatan ve hemen hemen aşkın tüm yönetlerine kitabında değinen Aret Vartanyan aşka farklı açılardan bakmanızı sağlıyor. Çırılçıplak Aşk aslında bir kişisel gelişim kitabı. Aşk üzerine sizi geliştirmeyi amaçlıyor. Kadın erkek ilişkililerine değiniyor ve açık sözlülüğü ile de bir çok noktaya parmak basıyor.

Nar Ağacı Kitap Özeti

Nazan Bekiroğlu’nun Nar Ağacı romanı Trabzon, Tebriz, Tiflis, Batum, Bakü ve İstanbul hakkında geçen mükemmel bir hikaye sunuyor. Otuz yıl önce postaya verilen mektup dedesinin ölümünün ikinci gününde gelir. Mektupda sadece selam ve adres vardır. Frasçadan Türkçeye çevrilir. Taht-ı Sülayman’dan gelir. Dedesini ve büyük annesini araştırmaya karar verir torunu. Tebriz’e gider ve adresi bulur. Doksana merdiven dayamış bu ihtiyar kalkıp torunu ile Meşhed yollarına düştüğü gibi hem geçmişi hem de bugünü gayet iyi hatırlıyordur. Beyzat amcaya fotoğraflar ve dedesinin hikayesini sorar. Ne olmuştu da Tebriz’li tacir yerini yurdunu terk etmişti, evinden ocağından anasından atasından kopmuştu. Dedesi Setterhan halı ticareti yapan bir aileden gelir. Taht-ı Suleyman’dan her nasılsa gökten düşen elma gibi Trabzon’a düşüvermişti dedesinin hikayesi. O Tebriz – Batum – Tiflis hattında halı ticareti yapan bir tacirdir. Settarhan, Azam adında bir halı dokuyucu kıza aşık olur. Babası bunu anlar ama önce

YÜREĞİMİ SANA BIRAKTIM ROMAN ÖZETİ (NECDET EKİNCİ)

 Meskektaşlarıyla kurdukları bürosunda,  Akif ve arkadaşları ve arkadaşları çalışmaktadırlar. İçerisi çok gürültülüdür ve sigara dumanından birbirlerini hemen hemen görememektedirler. Aniden postacı içeri girer ve tanıdığı halde dumandan olsa gerek Akif’e ismini sorar ve kendisine zarfını uzatır,oradan hemen ayrılır. Akif kimseye birşey söylemeden oradan ayrılır.Bu bir bayram kartıdır. Akif şehrin sessiz sokaklarında yürümeye başlar          Derken sahilde bir banka oturur ve derin düşüncelere dalar.Halası ve halasının kızı Esra kendilerine misafirliğe gelmişlerdir ve Akif ona karşı içinde büyük bir sevgi beslemektedir.Ancak ona bunu hissettirmemeye çalışır. Halası ve Esra üç gün sora giderlerken Esra’nın daveti üzerine, “gelecek misin” sorusuna “hayır” dyi cevap verir. Esra bu cevaba çok üzülür ve çok şaşırır. Akif  “sana sevgimin daha fazla büyümemesini  daha başka nasıl engelleyebilirim” diye geçiriyor içinden. Bu ayrılığın ardından Akif ve Esra mektuplaşmaktadırlar. Aslında Akif el

BOMBA KİTAP ÖZETİ ÖMER SEYFETTİN

 Serin ve karanlık eylül gecesinin yıldızsız seması altında Selanik, sanki gündüzki heyacanlardan , gürültülerden yorulmuş gibi , baygın ve sakin uyumaktadır.Rıhtım tenhadır. Olimpos Palas’ın , Kristal’in, Splandit Palas’ın,diğer küçük gazinoların lambaları çoktan sönmüştür.Tramvay yolunu tamir için yığılmış parke taşlarının ilersinde,denize inen küçükmerdivenin başında,hareketsiz bir gölge dimdik durmaktadır.Gölgenin sahibi tahsilini Paris’te bitirip daha sonra dolgun bir maaşla İzmir’egiden ve orada aşık olduğu güzel bir İtalyan kızı olan Grazia ile evlenen genç mühendis Kenan Bey’dir.Kenan Bey Türklüğe, yani medeniyetsizliğe karşı olan garazi Avrupalılara, onların adetlerine, ananelerine, terbiyelerine,cemiyetlerine hayran olan ve bunları uygulayan kişiliği ile tanınmaktadır.Nazik ve şendir. savaşa tamamen karşıdır. İşte bu gece Kemal Bey kırk sekiz saat boyunca işittikleri,gördükleri gazetelerde okuduklarının etkisindedir. Son derece rahatsızdır. Çünkü savaş çıkmıştır. İtalya Trabl

BİR KADIN DÜŞMANI KİTAP ÖZETİ

  İskender okul yıllarında gayet sakin bir kişiliğe sahiptir. Askere gidip geldikten sonra tanışmış  olduğu Zeynep adlı bir kız yüzünden sinirli bir kişiliğe sahip olur.     Zeynep İskender’i Mesut adlı zengin bir gençle aldatır. İskender buna dayanamaz ve Zeynep’le  boşanırlar. Zeynep’in kendisini aldatmasıyla tüm kadınlara önyargılı bakan İskender kimseyi  sevmemeye dair kendisine söz verir. İki sene sonra bir iş yerinde çalışmaya başlar. Çalıştığı yerde  çok hoş bir bayan vardır. Belgin adlı bu kadından çok etkilenir. Fakat önceki deneyimini  hatırlayarak kadına fazla ilgi göstermez. Belgin zamanla İskender’e aşık olur. İskender kadına ilgi  göstermez. Lakin daha sonra önyargısını yenen İskender Belgin’e bütün hislerini döker. KİTABIN ANA FİKRİ:     Hayatta tüm insanlar bir değildir. Bu nedenle hiçbir zaman önyargılı olmamalıyız. KİTAPTAKİ ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ:     İskender: Duygularına yenik düşen, kadınlara önyargılı bakan bir kişiliğe sahip.      Zeynep: Güzel, çapkın eğl

BİR DİNAZORUN ANILARI KİTAP ÖZETİ

Bu kitabı okuduğunuzda, bir insanın hayatına neler sığdırabileceğini, hayretle görüyor, gıpta etmekten kendinizi alamıyorsunuz. Bu kitapta MİNA URGAN’ın hayatını daha doğrusu anılarını okumuyor, tarihten bir kesit okuyorsunuz sanki. Aydınlık, apaydınlık kişiliğiyle bir mum misali öğrencilerine, ahbaplarına, tanıdıklarına ve tanımadıklarına hep bir ışık kaynağı bir kılavuz olmuş ve bu işi yapmaktan hiç bir zaman bıkmayacağını, usanmayacağını bir bakıma bu kitapla haykırıyor. Bu kitap, sanki MİNA URGAN’ın yalın, mütevazı ve bir o kadar zengin, duyarlı kişiliğinin anıtsal bir abidesidir. Mine Urgan dinozorluğunu ise şöyle tanımlıyor kitabında : “Çağımıza uymak zorundayız palavrasına da hiç mi hiç inanmıyorum. Eğer yaşadığım çağın en yüce ideali köşeyi dönmekse; eğer yaşadığım çağ toplumsal adaletsizlik üstüne kuruluysa; eğer yaşadığım çağ inandığım her şeyi yadsıyorsa; eğer yaşadığım çağa bayağılık ve çirkinlik egemense ben böyle bir çağa neden ayak uydurmak zorunda kalayım? Tam tersine b

BİR DEVRİN ROMANI KİTAP ÖZETİ

Anılarını annesinden aldığı ilk arapça dersle (Arapça) başlar.Annesi Ayşe Nazlı Hanım biricik çocuğu üzerine titreyen otoriter kültürlü ve geleneklerine bağlı bir ev kadınıdır.Eşi Avnullah Bey Sinop zindanlarında müebbet kürek mahkumudur. O sırada aile reisi Hacı Hüseyin Hüsnü Bey’dir. Dedesi bir süre sonra vefat eder. Daha sonra babası sürgünden döner ve bir halk kahramanı olarak (Kahraman – ı Hürriyet) karşılanır. Geldikten sonra Fedakaran’ı  Millet Cemiyeti adında siyasibir fırka kurar. Bu muhalefet partisi İttihak ve Terakki Cemiyeti’ nin hiçişine gelmez ve babasına iftiralar atılmaya başlanarak suçlanır. Sadrazzam ona bir memuriyet teklif ederek siyaseti bırakmasını sağlamaya çalışmıştır. Annesinin ve Hüseyin Hilmi Paşa’ nın ısrarlarıyla babası Kerkük mutasarraflığına atanır.      Kerkük yolunda iftiralar ve kışkırtmalar sonucu linç tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır. Babası Kerkük’ deki memuriyetinde çok başarılı olur ve şehre refah ve huzur havası gelir. Ayrıca burada  bir çoc

Ateşten Gömlek Halide Edip ADIVAR Kitap Özeti

Peyami, dışişleri mesleğini seçen bir gençtir. Bacaklarını kaybetmiştir. Hatıralarını yazdığı sıralarda,  kafası da açılacak, içeride kaldığı sanılan bir kurşun aranacaktır. Peyami'nin uzak akrabası olan Ayşe, İzmir'den, onunla evlendirmek üzere İstanbul'a davet edilmiş,  ama Peyami istememiştir. Bunu üzerine, onuruna çok düşkün olan Ayşe, bir daha hiç bir zaman  Peyami'yle evlenmemeyi aklına koymuştur. Dolayısıyla bir başkasıyla evlenir. Ayşe'nin kardeşi  Cemal de subay olan akrabadır. Harbiye Nezaretindeki Binbaşı İhsan ile Mütareke'nin ilk  zamanlarından beri çok iyi anlaşmaktadırlar. O sırada hepsi İstanbul'da bulunmaktadırlar.  Peyami'nin annesi, Şişli'deki salonuyla o günlerin kibar kadını, tanınmış kadını, söz geçiren bir  kadınıdır. Kadınlar arasındaki propagandayı o idare eder. İstanbul'da, çeşit çeşit inanç, türlü türlü  çalışma vardır. Özellikle manda taraftarları, ülkeyi bir başka yabancı devletin boyunduruğu altına  koymak isteyenler

Araba Sevdası Recaizâde Mahmut EKREM Roman Özeti

Bihruz Bey bir Osmanlı paşasının oğludur. Evde özel hocalardan yarım yamalak bir eğitim görmüştür. Alafrangalığa özenir, süsü, gösterişi sever. Şık giyinir. Şımarık, sorumsuz bir gençtir. Her fırsatta az buçuk bildiği Fransızcasıyla terziler, ayakkabıcılar ve garsonlarla konuşur. Böylece Batılı olduğunu sanır. Devrin pahalı eğlence yerlerinde arabasıyla gezer. Bir gün Çamlıca Tepesi'ne çıkar. Güzel bir arabada sarışın, kibar görünüşlü bir kız görür. Hemen ona aşık olur. Ertesi hafta yine oraya gider. Binbir özenle yazdığı mektubu kızın arabasına atar. Fakat, o günden sonra onu bir daha göremez. Yemeden içmeden kesilir, zayıflar. İşini, annesini ihmal eder. Arkadaşlarından Keşfi Bey aşkını öğrenir. Ona kızın öldüğünü, ailesini yakından tanıdığını, bir de ablası bulunduğunu söyler. Bihruz Bey bu yalana inanır. Aradan günler geçer, Bihruz Bey'in aşkı yavaş yavaş küllenir. Şehzadebaşı'nda dolaşırken, tutulduğu kıza rastlar. Fakat onun sevgilisi değil, ablası olduğunu düşünür. G

ANAMIN KİTABI KİTAP ÖZETİ

Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun belki bütün romanlarımın anahtarlarını verdiğim kitabım dediği “Anamın Kitabı”onun en önemli eserlerinden biridir. Eserde, yazar çocukluk anılarından bahsetmekte, bunu yaparken de şuuraltı tekniğinden yararlanmaktadır. İnsanın alınyazısının çocuklukta yazıldığını ve hangi yaşa girerse girsin, şuuraltında daima çocukluk kaldığını savunur. Yakup Kadri, Aydın ve Manisa’da hüküm sürmüş Karaosmanoğulları sülalesine mensuptur. Yazar altı yaşına kadar babasının Mısır’daki İbrahim Paşa Konağına yerleşmiş ve İkbal Hanımla evlenene kadar burada yaşamıştır. İkbal Hanımla evlendikten sonra Kahire’ye yerleşmiştir. Daha sonra İbrahim Paşanın ölmesi nedeniyle Manisa’ya yerleşmiştir. Eser, hayatının doğrudan doğruya bu bölümleriyle ilgilidir. Yazar babasını, çevresinde çok saygın bir kişiliğe sahip olmasına rağmen sevmez. Babasının konuşma tarzı, hareketleri, konuşması ve bilhassa annesine karşı olan davranışları yazara çok ilkel gelir. Nitekim babası eve geldiğinde önüne

ANADOLU NOTLARI KİTAP ÖZETİ

Kitap birçok kısa notlardan oluştuğu için içinde birçok olaylar vardır. Bunlardan birkaçını sizlere anlatmak ve özetlemek istiyorum. “Trende” adlı notunda trene bindiği andaki hissettiklerini yazıyor. Trende en büyük zevk vagonda bir yolcunun olmamasıdır. Bu yüzden her duruşta gelen yolcuya ! “Burada biri var. Kantine gitti. Şimdi gelir” diyerek onun gitmesini bekliyordu. Bazen de uğurlamaya gelenleri yanına oturtturmak ve tren hareket edinceye kadar bekleyip daha sonra salıvermektir.             Yazarın kullandığı en büyük taktik hasta numarasıdır. Yüzüne bir tülbent bağlayıp, parmağıyla gözünün etrafına bir parça sigara külü bulaştırıvermiş. Daha olmazsa “vallahi bilmem birader, bizim dayı yılancıktan öldü. Bize de mi geçti nedir ?” diye konuşuverir. Herifi koydunsa bul….             Şoför notunda da kamyoncunun bir yol boyunca karşılaştığı tuhaf olayları anlatmaktadır. Yazarın en ilgisini çektiği olay yolda süregelen tel olayıdır. Her arabada tel vardır fakat yolda aracı bozulduğund

ADI AYLİN KİTAP ÖZETİ

Lise yıllarında uzun boylu ve sıka bir kız olan Aylin zamanla güzelleşmiş ve bir gün Esma teyzesinin daveti üzerine Paris’te bir otelde buluşurlar otelde prens olduğu söylenen bir Arap’la tanışır ve bu tanışmanın sonunda prensle görkemli bir yaşantı için evlenir Prenses olur. Ancak her şey düşündüğü gibi gitmez Prens Senusi doğu kültürü ile yetiştiği için batı kültürü ile yetişen Aylin’e ters gelmekte zamanla Aylin’in özgürlüğü kısıtlanmaktaydı evliliğe başladığı gibi sakin değil büyük bir kaçışla son buldu; yaz sonunda Aylin, ablası Nilüferle Cenevre ye gider. Yaşamanın ideali olan tıp okumaya karar verir ve büyük uğraşlar vererek Neuchatel Üniversitesine kayıt yaptırır. Okulun ilk yıllarında hayatında çok büyük değişiklikler yaparak, ihtişamlı hayatından sıyrılarak sade bir öğrenci olur. Tek hedefi olan tıp fakültesini bitirmek için çok çalıştı daha sonra fizik ve kimya derslerinde yardımcı olan Jean-Pierre ile evlendi. İki öğrencinin bu evliliği zaman içinde Aylin’in dış görüntüsünd