Posts

ANKARA KİTAP ÖZETİ

Cumhuriyet inkılabı ile birlikte Anadolu’nun yeniden dirilişi yeniden yapılanması gerekmektedir. Bu yeni yapı üzerine acil bir şekilde bina inşaa edilmelidir. Bunu yapacak olanlar ise dönemin idealist vatansever insanları olacaktır. Ankara romanında ise bunu gerçekleştirecek idealist insanların verdiği mücadele anlatılmaktadır. Bu idealist insanlar inkılap hareketini özümsemiş, milli şuura sahip karakterlerdir. Bu insanlar hayat serüveni içerisinde karmaşık yollardan geçerek romanın son bölümünde bir araya gelirler. Kendi hayatlarını geleceğin çağdaş, modern, öz benliği ile çelişmeyen maddi ve manevi varlığını kaybetmeyen, değerleri ile övünen yeni Türk toplumu yaratma mücadelesi içinde geçer. Ankara romanı üç bölümden oluşmaktadır.; Birinci bölüm : Sakarya savaşı öncesi ( 1922’ye kadar ). İkinci bölüm : Cumhuriyetin ilanını izleyen yıllar ( 1926’ya kadar ). Üçüncü bölüm : Cumhuriyet sonrasının 14 ve 20. Yılları (1937-1943’e kadar ). Bu üç bölümdeki olaylar yazarın her bölümde ayrı bir

ATAÇAĞ KİTAP ÖZETİ

Ataçağ , Can Kapyalı’nın 1905 ile 1938 yılları arasına koymuş olduğu addır. Gerçekten de bu dönem, Anadolu’nun bağrında doğan yeni bir çağdır. Artık “Hasta Adam” olarak kabul edilen; Osmanlı İmparatorluğu’nun yerine yepyeni, çağdaş bir  cumhuriyet kurulmuştur. Cem Kapyalı, bu kitapta olaylara farklı bir gözle bakıyor. Özellikle günümüz insanının dünyaya bakış açısı ile Kurtuluş Savaşı’nı destanlaştıran genç kuşak arasında bir değerlendirme yapıyor. Osmanlı İmparatorluğu Mustafa Kemal Ataürk’ün; yetişme evresinde artık yitirilmiş bir devlettir. Büyük devletler (İngiltere, Fransa, Rusya) bu pastayı paylaşma planlarıyla yıllarca süren savaşlarla önce Macaristan’ı elimizden almışlar, daha sonra da çeşitli dalavereler ve propagandalarla 600 yıllık imparatorluğun göz bebeği Balkanların bağısız hale gelmiş Balkan devletleri tarafından ist6ila edilmesine göz yummuşlardır. I.Dünya Savaşı yılları imparatorluğa son darbenin vurulduğu dönemdir. Tabi ki; Enver Paşa ve kurmayları İmparatorluğu birço

ANAHTAR KİTAP ÖZETİ

. Olay İstanbulun boğaz’a bakan yalılarında yaşayan insanlar arsında geçmaktedir. Kenan hali vakti yerinde işinde niyazında bir memurdur . perihan isminde bir kadınla evlidir yalnız kenan’ın aldatılma korkusu vardır. Bir gün Kenan oturdukları köşkün anahtarını kaybeder ; ama evin sahibi olduğu için ne karısına ne de hiz metçiye anahtarı kaybettiğini bir türlü söyleyemez. Bu neden yeni bir anahtar yaptırmanın bütün işleri yoluna koyacağını düşünür. Aklına hemen karısının bir anahatrı daha olabileceği gelir ve karısına ait olan eşyaları karıştırmaya , anahtarı bulamk için etrafı döküp saçmaya başlar. En sonunda karısının eski çizmelerinin arasında bir konak kapısı anahtarı bulur. Her şey tamamdır ama ne de olsa karısına bir şey çaktırmamak lazımdır ve hemen etrafı toplamaya baslar. Ertesi gün işe giderken yolunun üzerindeki bir çilingire gider ve anahtarı yapmasını rica eder. Çilingir en erken yarın yapabileceğini söyler; ama Kenan bir yolunu bulup çilingiri anahtarı aksma yapmaya ikna e

ALDATACAĞIM KİTAP ÖZETİ

Macit isimli bir muhariri bir gün kitap yazarken bir bayan arar. Bu bayan Macit’e kocasının onu aldattığını ve o da aynı şekilde kocasını aldatmak istediğini söyler. Bu aldatma işini de onunla icra etmek istediğini ifade eder. Macit ilk önce bunun bir oyun olduğunu ve bu bayanın onunla dalga geçtiğini zanneder. Fakat kadının konuşmasıyla onun ciddi olduğunu anlar ve kadının teklifini kabul eder. Kadın onu emin olduktan sonra tekrar arayacağını söyleyip telefonu kapatır.Bu görüşmeden sonra Macit’in içine kurt düşer. Bu ona hazırlanmış bir tuzak olduğu hakkında şüpheye düşer.Bir sonraki gün o kadın tekrar arar ve Macit’e hemen gelmesini söyler.Macit hemen bir taksiye atlar ve kadını evine gider.O akşam Macit Mualla’la birlikte olur.Sabah olduğunda Mualla Macit’e hemen evden gitmesini ,içinde kötü bir his olduğunu söyler.Bu olaydan bir iki dakika sonra Mualla’nın kocası yanında iki polisle eve gelir.Macit’le karısını yatak odasında yakalar.Macit çok kötü bir durumda olduğunu ve bütün haya

AKŞAM GÜNEŞİ KİTAP ÖZETİ

Necati küçük yaşta annesini ve babasını kaybedene kadar ailesiyle birlikte Büyükada’da yaşar. Amcası onu İstanbul’a yanına alır ve büyütür. Amcasının iki kızı vardır. Necati orta okulu bitirdikten sonra askeri okula girer. Buradan mezun olduktan sonra amcasının yardımıyla Fransa’ya askeri akademiye girer. Fransa’da gönlünü epeyce eğlendirir. Buradan mezun olduktan sonra İstanbul’a döner. İstanbul’dan Şam’a tayini çıkar. Şam’da sıkıcı iki yıl geçirdikten sonra Bulgaristan’a tayini çıkar. Bu göreve gitmeden önce bir aylığına izin alır. Amcasının yanına gider. Burada amcasının büyük kızı, kocası ile sorunları yüzünden kendisini vurur ve felç olur. Kızıyla birlikte babasının yanına taşınırlar. Bu tatil sırasında Necati gönlünü komşu kızı Zehra’ya kaptırır ve kendisini beklemesini söyler. Necati Bulgaristan’a giderken bir Türk çetesi treni durdurur. Necati’nin subay olduğunu anlarlar ve çeteye dahil ederler. Bu Türk çetesi Rum çeteleri ile çatışmalara girerler. Bir çatışmada Necati ağır ya

AGO PAŞANIN HATIRATI KİTAP ÖZETİ - ROMAN ÖZETİ

 Kitap kısa kısa hikayelerden oluşmuştur. Kitabın birinci hikayesi ise kıtabın ismi olan “AGO PAŞA’NIN HATIRATI”dır.                   Ago Paşa,herkesin isminden dolayı yanıldığı gibi bir insan değil aksine bir papağandır.Zamanında bir kuşçu dükkanında eğitilmiştir.Orada  sahibi tarafından konuşmayı öğrenmiştir.                    Ago Paşa’nın sahibi ona o zamanda neler yasak değilse onu öğretirdi ve o da bunu söylerdi.İnsanlar da onu merakla dinlerlerdi.Ama herşeyin bir sonu vardır.Ve kuş bunu anlayamaz.Bu sefer yine aynı şeyi söylemesine rağmen bu yasaklanmştır.Bunun üzerine bu sefer sahabi polislerle uğraşmak zorunda kalır.O zaman sahibi onu tavan arasına saklar.Olaylar geçtiğinde de ona bu sefer ne söylemesi gerekiyorsa onu öğretirdi.                     Ona ilk önce “yaşasın padişahımız” öğretilmişti.Bu yasaklanana kadar sahibi ve o mükemmel bir hayat sürmüşlerdi.Ama bu cümle de yasaklandığında yine büyük bir tehlike yaşamışlardı.Daha sonra “yaşasın hürriyet”öğretilmişti.Yine ilk

ADA KİTAP ÖZETİ

Utopyada  Ada : “Ada”nın “dünya“dan daha iyi bir yer, daha mutlu bir yaşama ortamı olarak düşünülmesi ile utopya ortaya çıkar. Utopya , Thomas More’ un bu türe adını veren ünlü yapıtında olduğu gibi, başka ilkelerle işleyen daha iyi daha güzel bir toplum ülküsünün dile gelişidir. Utopya yazarının amacı, uzak bir adanın duygusal renkliliği ya da eşine rastlanmadık tehlikelerini anlatmak değil, sunacağı bir toplum düzeniyle hem kendi toplumunun işleyişindeki aksaklıklara çözüm yolu önermektir. -İlk Çağda Özlenen Ada : Utopyacının örnek toplum ülküsünde bildiğimiz tarihsel zamanın akışı ötesinde bir süreklilik kalıcılık verecektir. Bütün bu özellikler “ada”yı derli toplu bir düzenin, güvenliğin, mutluluğun ancak kafalarda birer özlem olarak sürdürdüğü büyük “dünya” nın karşıtı kılar. -Orta Çağda Özlenen Ada : İlk Çağın özlediği mutluluk adası, gerçek dünya ile karşıtlığı yönünden bir öte dünya öğretisiyle kolayca bağdaştırılabildiği için, orta çağda Hrıstiyanlığın cennet ülküsü ile birleş