En tatlı ve en acı yemek

Bir zamanlar, yaşlı bir kabile şefi kendisinden sonra kabilenin başına geçecek şef adayının ne kadar bilge olduğunu anlamak istedi. Bu sebeple yaşlı şef, genç şef adayına yemeğe gitti. Birinci yemek, dünyanın en güzel, en lezzetli, ikinci yemek ise en kötü ve tatsız yemeği olmalıydı.
Belirlenen günde, genç şef adayı yaşlı şefin önüne çok iyi pişirilmiş, harika derecede lezzetli bir inek dili koydu. Çeşitli sebzelerle süslenmiş bu yemek gerçekten çok lezzetliydi. Ertesi gün, genç adam yaşlı şefin önüne en kötü ve lezzetsiz yemeğini getirecekti. Ama genç, yaşlı şefin önüne bir önceki günle tıpatıp aynı yemeği koydu; bu yemek de dilden yapılmıştı!
Bunun nedenini soran yaşlı şef, alacağı cevapla yerine geçecek adamın kendisinden daha bilge olduğunu anladı:
“Dünyanın en lezzetli şeyi dildir, çünkü hakikati dile getirip insanlann iyiliği bulmasına yardım eder. Doğru sözler başka insanları doğru yola yöneltir ve onları cesaretlendirir. Diller sevgi ve ahenk kelimeleriyle bütün köyümüzü bir arada tutar.
Dil, dünyanın en tatlı şeyi olduğu gibi en kötü şeyi de olabilir. Öfke ve yalan söyleyen diller insanları kırar, onları yanlışa yöneltir. Dilin söylediği yalanlarla bir toplum parça parça olur. Bütün silahlardan daha korkunç şekilde köyümüzü felakete sürükleyebilir.”

Comments

Popular posts from this blog

SHACO

Elveda Buhara Kitap Özeti- Yavuz Bahadıroğlu

SORAKA