Ümit Dünyası Özeti Şevket RADO
Ümit hayatta vardığınız değil varacağınızı sandığınız en uzak hedeftir.Ona belki
de,çoğu zaman varamazsınız.Ama ümit sizi durmadan o hedefe doğru çeker.Hep onun peşinde gidersiniz.Yorulmazsınız ,çünkü çekiciliği size hayatı
sevdirir.Gözünüzde silindiği,onu kaybettiğinizi sandığınız anlar,hayatınızın en
karanlık anlarıdır.
İnsan hayatının bir döneminde mevkiini kaybedebilir.Mevkii kaybetmek de önemli bir
şey değildir.İnsan eğer bir mevkie zorla,iltimasla,kayırma yoluyla oturmamış da hak
ederek oturmuşsa hiç bir şey onu yükselmekten alıkoyamaz.
Bu geçici dünyada misafir olarak kaldığımız müddetçe kaybetmemeniz gereken,hep
saklamamız,ruhumuzun bir köşesinde kendisine ufacık da olsa her zaman bir yer
ayırmamız gereken tek şey ümittir.Onu kaybettin mi paranın da,mevkiin de sağlığın
da yerine gelmesine imkan yoktur.Hattâ ümidini kaybeden insanın artık hayatını
korumasının pek değerli bir manası kalmamıştır.
Şair “ümmid iledir cihanda her şey “ derken yaşamanın manasını anlatmak
istemiştir.
Peki ama nedir bu ümit ?
Bir atarabası için at ne ise,bir motor için benzin ne ise,insan için de ümit
odur.Arabayı nasıl at çekiyorsa insanı da ümit götürür.Benzin nasıl moturun enerji
kaynağı ise insan için de ümit yaşam kaynağıdır.
Filiz ümitle geçen zamanlardan sonra fidan olur.Bu sefer bütünler ümitler fidana
bağlanır.Sonra fidan yavaş yavaş ağaç haline gelir.Günün birinde meyva verme
ümidi onun su yürüyen incecik dallarında tomurcuklanarak meyvasını verir.Ümit artık
hedefine ulaşmıştır.
İnsanlar da ümitler içinde dünyaya gelirler.Çocuklar analarla babaların ümidi olarak
onlaradaki ümidin verdiği kuvvetle büyürler;tıpkı ağaç yetiştiren bahçıvan gibi
analar,babalarda en güzel meyvalarını çocuklarından toplamak ümidiyle hayatını her
türlü dert ve sıkıntılarına seve seve katlanırlar.
İnsanlar yalnız yemek içmekle değil biraz da ümitle yaşarlar.”Ümit fakirin ekmeği “
demiş şair.karanlıklara doğru bakmak zaman zaman hoşumuza gitse bile o
karanlığın arkasında bir aydınlık,yani bir ümit olduğunu bilmesek karanlık bütün
çekiciliğini kaybeder ve bizi yaşamaktan soğutu verir.
Ümit aydınlığın ta kendisidir ve aydınlılar karanlıkları kovaladıkça hayat,ümitlerle dolu
olarak ,aralısız olarak sürüp gider.Karanlıklar uzun sürdüğü zaman ise insanlar
halsizleşirler ,yaşam şevkleri azalır.
Ümit öyle bir tohumdur ki,onu bir gönüle atıp da biraz suladınız mı tıpkı arsız otlar
gibi çabucak yeşeriverir ;hele ümidi attığınız gönül ,hayallerle beslenen,bereketli bir
tarla ise attgığınız küçücük ümidin orada pek kısa bir zamanda ,yalnız yeşerdiğini
değil,dallanıp budaklandığını farketmezsiniz.
Sonuç olarak hayatta hiçbir seyden ümidi kesmemek lazımdır ve onun için bu dünya
ne şu dünyasıdır ,ne bu dünyasıdır; sadece ve sadece “ÜMİT DÜNYASI” dır.
Comments
Post a Comment