Açtığınız yol genişleyecek; dilediğiniz iyilik çoğalacaktır.
Hayatınızdaki en büyük zaferleriniz, içtenliğinizle yoğurduğunuz dualarınız olacak.
Dualarımız kabul edilmişse, gerçekleşme zamanını sorun yapmamız mantıklı değildir.
Dünyada çılgınca istemelisiniz; çünkü, sınırsız sonsuzlukta çok şeye ihtiyacınız olacak.
Zaman, çoğu yaşantıların anlamını değiştirecektir. Acılar zevke, zevkler acıya dönüşecektir.
Her istediğimiz aynen kabul edilseydi, biz insanlar dünyayı adaletten mahrum bırakırdık.
Evren sinemasındaki her insan bir baş rol oyuncusudur. Rolümüzü iyi oynuyor muyuz?
Her dua, layık olduğu karşılığı en doğru zamanda ve yerde alacaktır.
Şiddetli coşkunluğa kapılarak isteyenler; fizikötesi yardımcılarla destekleniyorlar.
Ruhumuz maddeye bağlandığı sürece, kalbimiz sonsuzlukla iletişime geçemeyecektir.
Acılar eğlencemizi bozmasaydı; maddenin ötesinde olup bitenleri merak etmeyecektik.
Dünya, bize sonsuzlukta yürümeyi öğreten eğitim pistimizdir.
Yorgun kalpler için duadan daha dinlendirici bir mutluluk kaynağı yoktur.
Yeryüzünde kimse kendini Yaratıcıya güvenenden daha güvende hissedemez.
İçten dua edebilen ruhlar, isteseler de boğucu karamsarlıklara kapılamazlar.
Dua sayesinde, cömertliği ve sevgisi sınırsız bir Sultanla tanışırsınız.
Yaratıcımız en küçük isteklerimizi önemserken, biz nasıl tüm isteklerimizi önemsiz sanırız!
İnsan şakalaşabilir; ama, Yaratıcımız ciddidir. Duyarsızca isteme lüksüne sahip değiliz.
Hoşlanmadığımız olayların bir çoğunu bir zamanlar istemiş olmalıyız.
İçinizden sessizce bir şeyler istemek, Yaratıcının huzurunda sesli düşünmektir.
Ötelerden, yaşamak istediklerimiz sorulur da, biz kalbimizden geçenlerle cevap veririz.
İstekleri her an değişebilen insanın, hayatı da her an değişebilecek durumdadır.
Vicdanlarını susturup istemeyi terk edenler; evrende yok sayılırlar.
İyi istekleriniz için bir şeyler yapmazsanız; hazinelerinizi terk etmiş olursunuz.
Dualarınız ruhunuzu ruhsal enerjiye açacak; çevreniz ruhunuzdan aydınlanacaktır.
Melekler, karanlık maddenin ardında ışık nehirleri halinde sürekli akıp gidiyorlar.
Maddi ışık, parlar ve alev gibi söner; ruhsal ışıksa sonsuza dek parıldar.
Hayatta şans, kaza veya tesadüf yoktur; ilâhi nedeni olmayan bir olay yaşanmayacak.
Ani kurtuluşların ardında, göklerden derhal gönderilen melekler gizlenmektedir.
Dualarınızı hissederseniz; kalplerinize ilham edilenleri duymaya başlarsınız.
Bir duanız varsa, imkânsızlıklar girişiminizi durdurmasın; çünkü siz yaratmayacaksınız.
İçtenlikli dualarınız, ruhunuzdan canlı ve bilinçli çıkarak evrene yayılırlar.
Evrende bedenlerden bedenler yaratıldığı gibi, ruhlardan da ruhlar yaratılıyor.
Asırlar önce söylenen sözlerden yaratılan melekler, çağımızı da ziyaret ediyorlar.
Yeryüzünde duası çok ve içtenliği yüksek insan kadar bereketli bir ağaç dikilmemiştir.
Doğa yasalarının evrensel mucizeleri bilincinizden gizlemesine izin vermeyin.
Doğa yasaları ilâhi askerlerdir; onları yenemeyiz; ama Yaratıcı onları emrimize verebilir.
Çok çalışan, doğa yasalarının emrinde ilerler; içten dua edense, yasaları emrine alır
Dua etmeyenin hali, aç aslanın insafına teslim edilen ceylan yavrusunun haline benzer.
Red vesileleri
Hayattan daha fazlasını isteyen, önce elindekileri kaybetmeyi hak etmemiş olmalıdır.
Yaşanan yıkılışların çoğu, ilâhi ikramları görmezlikten gelmenin sonucudur.
Temiz kalp iki yüzlü davranmaz: Yokluğunda sevdiği güzelliğin varlığında şükrünü unutmaz.
Sevdiğiniz bir şeyi alırken dikkat edin: Elinize değerli bir ilâhi sanat eseri sunulmaktadır.
İstemekten vazgeçmek, kaderimizin bir yerlerine yazılanı geri iade etmektir.
Duaya kalkan ellerimize dünya hayatı verilmiyorsa, sonsuz hayat verilecektir.
Dünya Yaratıcıyla aramıza girecekse, bize acı, dar ve sıkıntılı görünmesi daha iyidir.
Dünyadan istediklerimiz gerçekleşmemişse, bizim için gizli güzellikler planlanmıştır.
Ölümden korkuyoruz; oysa, ölüm sonsuzluğa uzanan yollarımızı aydınlatıyor.
Olumsuz ve sıradan istekler ölümü unutmayanların bilinçlerinde tutunamazlar.
Dakikalarımız değersiz olaylara kurban edemeyeceğimiz kadar değerlidir.
Hayatımız yarışlarımızın en büyüğü olduğu halde, saatlerimiz çabasız geçiyor
Başkasının başarısını çekemeyen bilinç, kendi başarısından azap duyacaktır.
Hayat rekabet olsaydı, böcekler dünyayı insanlarla paylaşamazdı.
Çekemeyenler, Sınırsız Yaratıcıdan ayrımcılık bekleyerek evreni öfkelendirirler.
En mutlu insan, herkesin mutluluğundan mutluluk duyan insandır.
Dostlarından küçümseyerek söz edenler, ruhsal saldırıya açık hale gelirler.
Küçük düşürmeye dayanan zevklerin bedeli ağır olacaktır.
Gizlediklerimiz küçülecek; açığa çıkardıklarımız yaygınlaşacaktır.
Yaşadığımız utançlarımızın çoğu, ayıpladığımız gizli yaşantılardan seçilmiştir.
Dünya zulmeden acımasız kalplere huzur yüzü göstermeyecektir.
Uğrayacağımız haksızlıkların çoğu, yol açtığımız haksızlıklardan doğacaktır.
Her şeye kötülük yapan insanın duaları nasıl kabul edilsin!
Kimse yaptığı haksızlıkların bedelini ödemekten muaf değildir.
Sebepler, Yaratıcının yerine geçmek için değil, kudretini hissettirmek için yaratıldılar.
Evreni keşfetmek için deha gerekmiyor; biraz dikkat ve biraz bilme isteği yetecektir.
Yaratıcının zorlaştırdığı zor; kolaylaştırdığı da kolay yaşanacaktır.
Maddi sebeplere dayananlar, Komutanı küçümseyip, askerlerine tapıyorlar.
İnsanlar istemekle, yardımlaşmakla ve Evrenin Sahibini tanımakla görevlendirildiler.
Sorumluluklarımızı yerine getirmediğimizde, doğanın çarklarını bozarız.
İyi şeyleri yapmaya üşenenler, onları yapabilme şansını yitirirler.
Herkesin ruhu, kazandığı yeteneğin gereğini yerine getirmeye söz vermiştir.
Tevazu ve sessizlik, ruhsal saldırılara direnen en etkili savunmadır.
Masumlara dedikodu kurşunları yağarken, savaşın hangi tarafını tutuyorsunuz?
Dostlarımızı, yanımızda önemli hissetmelerini sağlayarak desteklemeliyiz.
Yeryüzünde iz bırakanlar, çok bilenler değil, bildiklerini yaşayanlardır.
Comments
Post a Comment