Sessiz Ev Kitap Özeti
Yüzyılın başında, siyasetle uğraştığı için İstanbul’dan uzaklaştırılan, sürgüne
gönderilen dede, Cennethisar’da bir konağa yerleşmiş Bütün yaşamını Doğu ile
batı arasındaki uçurumu bir çırpıda kapatacağını sandığı büyük bir
ansiklopedinin yazımına vermiştir. Öldükten sonra babaanne ve yanında
çalıştırdığı cüce bir kahya tek başlarına yaşayıp gitmektedirler. Her yaz olduğu
gibi bu yaz da şehirden gelecek torunları beklemektedirler. Torunlar gelince,
tam babaannenin düşündüğü gibi aynı konuşmalar yapılır ve herkes kendi
odasına ve kendi dünyasına çekilir. Babaanneyle beraber dedelerinin mezarını
ziyaret ederler. Kitapta bekirki bir konu işlenmemekte. Aslında kitapı ilginç
yapan da bu. Olaylar sırasında kişilerin kendi bakış aöılarından düşüncelerini
anıarını öğreniyorsunuz. Genel olarak iki aşk hikayesi işlenmiş. Aslında ikisi de
platonik. Torunlardan biri olan Nilgün’e hala Cennethisarda oturan eski
çocukluk aşkı ilgi gösteriyor. Adı Hasan olan bu platonik aşık geçen zaman
içinde solcu görüşlerin etkisinde kalmış ve kasabada sanki onların bir adamı
olarak yardım parası manasında haraç toplamaktadır. Diğer bir torun olan
Metin ise Ceylan adındaki zengin bir kıza aşıktır. Bir süre sonra evdekilerin de
bundan haberleri olacaktır. Faruk Bey uzun zamandır aşırı derecede içki
içmektedir. Ev halkı ve babaane bunu görüp elinden bir şeyin gelmemesi
nedeniyle üzülmektedirler. Olaylar çoğu zaman kişilerin kendi anılarıyla
kesilemktedir. Kitabın sonlarına doğru Nilgün’ün cumhuryet gazetesi aldığını
gören Hasan Nilgün ile tartışırlar. Tartışma sonucu yere düşen Nilgün bir gün
sonra beyin kanamasından hayatını kaybeder.
gönderilen dede, Cennethisar’da bir konağa yerleşmiş Bütün yaşamını Doğu ile
batı arasındaki uçurumu bir çırpıda kapatacağını sandığı büyük bir
ansiklopedinin yazımına vermiştir. Öldükten sonra babaanne ve yanında
çalıştırdığı cüce bir kahya tek başlarına yaşayıp gitmektedirler. Her yaz olduğu
gibi bu yaz da şehirden gelecek torunları beklemektedirler. Torunlar gelince,
tam babaannenin düşündüğü gibi aynı konuşmalar yapılır ve herkes kendi
odasına ve kendi dünyasına çekilir. Babaanneyle beraber dedelerinin mezarını
ziyaret ederler. Kitapta bekirki bir konu işlenmemekte. Aslında kitapı ilginç
yapan da bu. Olaylar sırasında kişilerin kendi bakış aöılarından düşüncelerini
anıarını öğreniyorsunuz. Genel olarak iki aşk hikayesi işlenmiş. Aslında ikisi de
platonik. Torunlardan biri olan Nilgün’e hala Cennethisarda oturan eski
çocukluk aşkı ilgi gösteriyor. Adı Hasan olan bu platonik aşık geçen zaman
içinde solcu görüşlerin etkisinde kalmış ve kasabada sanki onların bir adamı
olarak yardım parası manasında haraç toplamaktadır. Diğer bir torun olan
Metin ise Ceylan adındaki zengin bir kıza aşıktır. Bir süre sonra evdekilerin de
bundan haberleri olacaktır. Faruk Bey uzun zamandır aşırı derecede içki
içmektedir. Ev halkı ve babaane bunu görüp elinden bir şeyin gelmemesi
nedeniyle üzülmektedirler. Olaylar çoğu zaman kişilerin kendi anılarıyla
kesilemktedir. Kitabın sonlarına doğru Nilgün’ün cumhuryet gazetesi aldığını
gören Hasan Nilgün ile tartışırlar. Tartışma sonucu yere düşen Nilgün bir gün
sonra beyin kanamasından hayatını kaybeder.
Comments
Post a Comment