HAYATA DAİR HER ŞEY

Beloved one night from the night by choosing one of those beautiful tables came to the sultan's daughter: O daughter of the sultan, tonight I will tell you a long story. Listen well. Do not give your eyes straight to sleep. Long time ago; Maybe a thousand years, maybe two thousand years ago a sultan. This sultan lived in one of the far away countries. This country is so far away that there must be a hundred mountains, fifty plains, five hundred rivers to get there. Here I am going to tell you something about this country tonight. Birgün was sailing around the city with the sultan of the country. Everyone is interested in their own business, a rush continues. As it happened every morning, one of the shops opened this morning. The Sultan was very pleased that his people were so industrious. When he walked, he found a blacksmith shop. The blacksmith ran into two bows and was crying. It was such a cry that it was impossible for the viewer not to worry. The poor guy who has no custom

Lise yıllarında uzun boylu ve sıka bir kız olan Aylin zamanla güzelleşmiş ve bir gün Esma teyzesinin daveti üzerine Paris’te bir otelde buluşurlar otelde prens olduğu söylenen bir Arap’la tanışır ve bu tanışmanın sonunda prensle görkemli bir yaşantı için evlenir Prenses olur. Ancak her şey düşündüğü gibi gitmez Prens Senusi doğu kültürü ile yetiştiği için batı kültürü ile yetişen Aylin’e ters gelmekte zamanla Aylin’in özgürlüğü kısıtlanmaktaydı evliliğe başladığı gibi sakin değil büyük bir kaçışla son buldu; yaz sonunda Aylin, ablası Nilüferle Cenevre ye gider. Yaşamanın ideali olan tıp okumaya karar verir ve büyük uğraşlar vererek Neuchatel Üniversitesine kayıt yaptırır. Okulun ilk yıllarında hayatında çok büyük değişiklikler yaparak, ihtişamlı hayatından sıyrılarak sade bir öğrenci olur. Tek hedefi olan tıp fakültesini bitirmek için çok çalıştı daha sonra fizik ve kimya derslerinde yardımcı olan Jean-Pierre ile evlendi. İki öğrencinin bu evliliği zaman içinde Aylin’in dış görüntüsünd